AKŞAM 30 AĞUSTOS 2009, PAZAR
İktidar için kavga eden iki aslan
'Bir Bulut Olsam' isimli dizinin iki Engin'i onlar; çılgın aşık Mustafa'yı canlandıran Engin Akyürek ve sevdiceğine toz kondurmayan Doktor Serdar'ı canlandıran Engin Altan Düzyatan. Siz Serdar'cılardan mı yoksa Mustafa'cılardan mısınız? Henüz karar veremediyseniz, ikisiyle de konuştuk, okuyun, karar verin
Engin'ler bu dizi de hep karşı karşıya geliyor. Bir taraftan sevdiği için her türlü tehlikeye atılan, gözü kara bir deli aşık, bir taraftan sevdiğinin kılına zarar gelmesini istemeyen, hep o iyi olsun isteyen ılımlı aşık. 'İktidar için kavga eden iki insanı aynı masada oturtup konuşturamazsınız' diyen Engin Altan Düzyatan, rol arkadaşı Engin Akyürek ile aynı masada söyleşimizin konuğu oldu.
Herhangi bir dizinin ateşli bir aşk sahnesini izlerken kameranın gerisinde otuza yakın teknik ekip elemanının da o esnada orada bulunduğunu bilmek, sahnenin çekiciliğine kapılmamı engelliyor. Ama 'Bir Bulut Olsam' dizisini izlerken gerçeklerden kopup hikayenin büyüsüne kaptırıveriyorum kendimi. Doktor Serdar, Mustafa, Narin ya da cadı gelin Asiye ekranda belirince türlü ruh hallerine bürünüyorum. Öyle ki Mustafa karakterini canlandıran Engin Akyürek'in bazı sahnelerini izlerken suratına bir tokat patlatmak isteğine engel olamıyorum bile. Söyleşiye bu duygumu söyleyerek başladım
Sizi izlerken içimden suratınıza bir tane patlatmak istediği geçiyordu
Engin Akyürek: Öyle mi?
Suratınız asıldı, yanlış anlamayın Mustafa karakteri için söylüyorum, bu duygunun seyirciye geçmesi iyi bir şey değil mi?
E.A: Bu kadarı değil (gülüyoruz ). Mesela Diyarbakır'da bir kadın beni durdurup 'Sizi izlerken tırnaklarımı yiyorum' demişti. Seyircide bir rahatsızlık, bir tedirginlik yaratmak yapmak istediğim bir şeydi. Ama o karakterden nefret edilmesini ya da tokatlamak isteği olmasını istemem tabii ki (gülüyor).
Aslında bir yandan kızarken bir yandan da karakterin çekiciliğine de kapılıyorsunuz
E.A: O zaman tamam (gülüyoruz) Bu daha istediğim bir şey oldu çünkü en azından bir terazi durumu var.
Her dizide genelde bir karaktere aşık olunurken bu dizi her iki adama da aşık olunası iki karakter çıkardı. Ne dersiniz?
Engin Altan Düzyatan: Çünkü ikisi de güçlü roller. Genelde edebiyatta ve tiyatro oyunlarında kahraman ve anti kahramanlar vardır. Mustafa, tasvip etmediğimiz bir şekilde aşkını yaşasa da bu onu anti-kahraman yapıyor. Ama kendi içinde aşkı yaşayışı bence bir kahramanlık göstergesi. Serdar da bunun karşılığında tam bir kahraman. Çok iyiliksever ve kendine göre tutkulu. Onun da yaşama tutunuşu başka. Bir kahraman ve bir anti kahramanla karşılaştığınız zaman evet, ikisi de çok çekici. Bence, başarısı buradan kaynaklanıyor.
E.A: Bu bölgede çok fazla dizi çekildi. Bence bu dizinin başarısı, esas oğlan ve esas kızın dışında başka bir şey olmasından kaynaklanıyor.
BÖYLE AŞK OLMAZ OLSUN!
Mustafa size göre deli mi yoksa çılgın aşık mı?
E.A.: Bir yandan deli, takıntılı diyebilirsiniz ama bir yandan da çok zeki biri. Kontrolünü çok çabuk kaybedebilecek bir adamken aslında kontrolle ilgili bir takıntısı da var. Tüm hayatını kontrol edebileceği şeyler üzerine kurmuş. Bir tek kontrol edemediği Narin var. Ona istediğini yaptıramıyor ve kendisini sevmesini sağlayamıyor. Söylediğiniz birçok şeyi içinde barındıran, 'gel-git'i çok fazla olan bir karakter.
Peki, size göre Mustafa'nın mı yoksa Serdar'ın mı aşkı gerçek?
E.Akyürek: Bence aşkı yaşama biçimleri çok farklı yoksa ikisinin aşkı da gerçek. Mustafa agresif biri ve aşkı söz konusu olduğunda şeytani yönlerini devreye sokuyor. Serdar daha başka yaşıyor. İki farklı biçimde seven adamın olması gerçeği ortaya çıkıyor.
E.A.D: İkisinin de aşkı gerçek. Ama dışarıdan değerlendirdiğimizde böyle bir aşkın doğruluğunu kabul etmek istemiyorsunuz. Aslında 'böyle aşk olmaz olsun, zarar veren aşk mı olur? Olmasın!' diyorsunuz. Serdar'ın hissettiği aşkın çok garip bir şekilde gerçekliği var. Farklı bir dünyadan gelmelerine rağmen paylaşabilecekleri şeylerin mümkün olduğunu görüyorsunuz aslında.
E.A: Engin olarak düşündüğümde tabii ki ben de şiddet uygulamayı tasvip etmiyorum. İnsanların gözünde o kadar çok sevme ve sevilme ihtiyacı olduğunu görüyorum ki. Burada çok karışık bir şey devreye giriyor. Gazetelerin üçüncü sayfalarında aslında dövdüğü ya da zarar verdiği kadını çok seven adamların hikayelerini de görüyorsunuz. Bu sadece sosyoekonomik durumla da ilgili değil. Bugün modern hayatta böyle bir gerçek var.
Bazı adamlar sevdiği kadının mutlu olmasından yana bazıları severken öldüren cinsten
E.A.D: Aşk, karşı tarafı yüceltmek ve ona zarar vermemek adına kurulu. Bu da eğitimle ilgili bir durum. Ya da büyüme yeri ve şekliyle alakalı.
İki karakterin de gözü kara, bu anlamda bir benzerlik söz konusu
E.A.D: Mustafa'nın ailesiyle ilgili, Serdar'ın da babasını kaybetmesinden dolayı sıkıntıları var. Serdar babasını mayında kaybettiği için, mayın temizlemeye gidiyor. Mustafa da bence babasına karşı liderliğini sağlamak için çaba harcıyor. Her iki karakterin çok fazla benzerliği var.
E.A: Çocuklukta da öyledir ya; okulda sınıf başkanıyla küçük kavgalar, anlaşmazlıklar olur. Aslında ne kadar farklı görünseler de iç gücü ve motivasyon aynıysa kafa kafaya gelirler. Serdar'la Mustafa inanılmaz bir şekilde birbirlerini çekiyor. Evet, biz onları belki aşk üzerinden görüyoruz ama onu çektiğinizde insan olarak anlaşmaları da mümkündür.
Sanki Mustafa ile Serdar karakteri biraz kanka olabilecek gibi de bir yandan
E.A.D: Bence birbirlerini çok iyi anlayabilecek durumdalar. Oturup konuşabilseler çok fazla ortak yön bulabilirler. Ama bu biraz zor. Kendi yöresinde sürüsüyle yaşayan bir aslan vardı ve bir tane daha erkek aslan geldi, hikaye bu aslında. İktidar için kavga eden iki insanı aynı masada oturtup konuşturamazsınız.
Yalnız bu arada gözden kaçırdığınız bir şey var, iki aslan birbirinizle kapışırken 'sümsük öğretmen' Narin'i aldı bile
E.A.D: (Kahkahalar ) Sümsük mü? Güzelmiş
E.A: Ortada iki güçlü kişi varken sınıfa yeni gelen birinin sınıfın en güzel kızını alması ve bu arada sınıftakilerin de bu duruma gıcık olması gibi bir şey. (Kahkahalar hala devam ediyor )
Narin sizin için ne ifade ediyor?
E.A.D.: Başta hep saflığı ifade ediyor diyordum. Ama zaman geçtikçe ifadesi değişiyor ve saflıktan daha başka bir yere doğru gidiyor.
Nasıl bir yere?
E.A.D: Açıkçası çok fazla isimlendiremiyorum sadece o hissi biliyorum.
E.A: Her şey aslında Narin'den çıkıyor ve hikayemizi de o oluşturuyor. Dizideki karakterlere baktığınızda aslında hepsi çok güçsüz ve idareci. Konağın içindeki herkes bir şeyleri idare ediyor. Metafor olarak 'Bir Bulut Olsam' ismini düşündüğümde aslında herkes oradan gitmek istiyor. Mustafa çok zeki olduğu için bunun farkında. Hayatında masumiyete dair ona iyi şeyleri hatırlatabilecek tek kişi Narin. Onunla birlikte hayata karşı iyi duygular hissedebiliyor. Hiç kimse Mustafa'ya gerçeği söyleyip 'sen şöyle bir adamsın' demiyor ona. Evde hiç kimse onunla doğru bir ilişki kurmuyor.
Erkekler başka erkeklere fazla hayranlık duymaz
Mustafa karakterinin oyunculuk performansınıza katkısı oldu mu?
E.A: Engin olarak bu karakterin yaptıklarının hiçbirini yapmadım. Kendim gibi düşünürsem o kızı kaçırmam, beni istemeyeni istemem. Dolayısıyla bu karakteri oynayabilmek için niye öyle davrandığını anlamanız ve onunla bir ilişki kurmanız gerekir. Oyunculuk, kostümü giyip sadece laflarınızı söylemek değil tabii ki. Mustafa'nın çok iyi ve çok doğru yazılmış bir karakter olduğunu düşünüyorum. Karakterlere normal insanlar gibi zaaflar kattığınızda yaşayan biri haline dönüşüyor.
Siz, ben oynasaydım diye düşündünüz mü?
E.A.D: Doğulu bir adamı oynayabilmem fiziksel olarak mümkün değil. Biz bunu düşünsek bile hiçbir yapımcı böyle bir riske girip beni bu role koymazdı. Ben de olsam 'Abi, gerçekten emin misin' diye sorarım (gülüyoruz) Elbette anti-kahramanlar ya da daha renkli roller oynamak keyifli ve Mustafa keyifli bir karakter. Senaryoyu okuduğumda açıkçası oynamak istediğim rol Serdar'dı ve onu oynuyorum.
Serdar karakteri Mustafa'yı nasıl tanımlar?
E.A.D.:Serdar her şeyin farkında ve Mustafa'nın tüm zaaflarını biliyor. Yaşamda da erkekler arasında böyledir bu işler. Bir yere girdiğinizde, içeride kaç tane size karşı olabilecek erkek olduğuna sonra da kaç tane güzel kadın olduğuna bakarsınız. Serdar'ın karşısında istediği gibi at koşturan biri var ve onu iyi tanımak zorunda. Serdar'da rakibini iyi tanıyor.
İçten içe bir hayranlık duyuyor mudur acaba?
E.A.D: Zannetmiyorum. Erkekler başka erkeklere çok fazla hayranlık duymazlar
http://aksam.medyator.com/2009/09/07/ro ... aslan.html